’Gerçek yaşam hikayelerden esinlenir,’’ derler. Yaşam hikayelerden esinlenir ama hikayeler gerçek yaşamın sınırlarını parçalar insana dair olanla yoluna devam eder. İnsanın en derinine iner ve insana dair olup da onun yaşamında olamayacak büyüklükteki korkularını, acılarını ve arzularını hazmedilir bir yapıda insana sunar. İnsan hikayeler yoluyla kendi bilinçaltıyla hazmedilir bir şekilde yüzleşir. Aristo, ‘hikayeler korkutur, acıtır, acıma hissi verir ve sonrasında arındırır’ der. Nietzsche de bu anlamda hikayelerin irrasyönel bir gerçeği ifade ederken hayatın aşırı rasyönel yaklaşımına karşı bir denge unsuru …